31 Temmuz 2011 Pazar

BY İÇ İŞLERİ BÖLÜMÜNDEN BİR AÇIKLAMA

Bireysel yöneticiliğimizin "aşk" ile ilgili görüşleri aşağıdaki gibidir:

                                     Aşka Dair



 Aşk, bir yağmur damlasının masum bir yaprağa düşmesi ile başlar. Yaprak üzerine düşen su damlasının vermiş olduğu serinlik ile mutlu olur. Ardından su damlası daha fazla yaprağa tutunamayacağını anlar ve yaprağın uç noktasından ansızın düşer gider. Su damlası ardında izini bırakır. Bu izle teselli olan yaprak, kara bulutların ülkesine egemen olmasına engel olamaz.


Aşk, bir çiçektir. Her çiçeğin beklediği gibi o da kelebeğinin konmasını bekler. Konan kelebeğin göçmesi ise uzun sürmez.


Aşk, kalbinizden ve zihninizden yola çıkarak beyaz bir sayfaya yerleşen kelimelerdir. Beyaz sayfanın bir süre sonra siyahlara büründüğünü görünce aşkın ne olduğunu anlarsınız.



 Aşk, nehirdir. En zarif akan suların toprağı okşayışı gibi ruhu okşar. Kıvrımları ile boğulan ey toprak, akarsu senin düşmanın!




Aşk, âşık olan insan sayısı kadar vardır. Bir kere âşık olan insan, aşkın parmak izine sahip olur ve bu izle yaşamına devam eder.


 Aşk, denizdir. Sonsuzluğa uzanır gibi önünüzde durur. Aşkın büyüsüne kapılıp sonsuzluğa gitmek istersiniz. Çıktığınız yolculukta farklı adalarda molalar verirsiniz. Yolunuza devam edersiniz ve sonunda başladığınız yere dönersiniz.


 Aşk, her insanın üzerinde fikir üretebileceği; ancak her insanın öğrenemeyeceği bir sırdır. Bu sırra erişen kişinin mutluluğu gök gürültülerinin kulaklarını sağır etmesiyle son bulur.



Aşk, dağdır. İhtişamı ile gözleri korkutur. İçinde sakladığı zenginliğinin sırrını zirveye çıkanlar bilir. O zirveden inenler görülmüş mü?


 Aşk, acizlerin talihsiz bir şekilde kucağına düştüğü bir meyhanedir. Burada bol bol sunulan içkilerle bir kuğu olursunuz ve kuğuların danslarına eşlik edersiniz. Tüylerinizin yolunduğunun farkına bile varmazsınız. İçkinin tesiri geçtikten sonra,  aşkın bugünkü yemeği olduğunuzu midede anlarsınız.



 Aşk,magmadır.Sahip olduğu dünyasının derinliklerinde sabırla yer edinir.Dünyasını ısıtır,yakar….



Aşk, güzel bir bayanın eski, ahşap çerçeveli bir aynanın önünde saçını taraması ile belirir. Bu yıkıcı güzellik karşısında aynanın aşkıdır beliren. Aynanın dili olsa söyleyeceği ilk şey: “Bu güzelliğe karşı daha fazla yaşamak istemiyorum” olurdu.





Aşk, havadır. İçinize soluduğunuz hava ülkenizden bir parçayı alır ve doğanın yeni eğlencesi olarak sunar etrafa. Hava, sizi maskara olduğunuzu bilmeden yaşatır. 
*
*
*
*
Aşk, keşkelerimizdir. Hatalarımız, pişmanlıklarımız karşısında kuracağımız her cümlenin 
 başında bulunur.


Aşk, kendi dünyamızı tanımamız ve kendimizi sevmemizdir. İşe, bu aşka inanmakla başlamak; aşk diyarına yolculuğumuzda içeceğimiz ilk iksir olmalıdır.

3 yorum:

Adsız dedi ki...

aşkın tabiri o kadar çoktur ki kapısını çalan kişiye göre değişir ama bana göre;
AŞK: Başı sonu olmayan,yaşandığı an bitmeyecekmiş gibi olan kişi değil 2 kalp arasında yaşayan hayatı-yaşamayı-insanları tanımayı ve sayamayacağım bir çok iyi-kötü her duygu yaşama sebebidir..........tarifsizdir....deneyimdir......HİS tir.......sonuçta AŞK YOKTUR

Adsız dedi ki...

aşk ta insan özgürdür...ele avuca sığmaz.cesaretli...gözü karadır...aşk cesaret işidir ve herkes bu yola giremez....aşk kolay değildir.....Aşk ta imkansızı başarmak zor olanı kolaylaştırmak önemlidir
BUNU YAPA(bilecek)N KAÇ KİŞİ VAR?????

Adsız dedi ki...

Bir de aşık olursan daha da güzellikler sunacaksın yazılarında... Düşüncelerine, algıladıklarına duyguların da harmanlandığında tadına doyum olmayan aşk tadında yazılar oluşacak bunu bil tebrikler Mustafaaa

Sağır Olmayı Öğrenmek

Bireysel Yöneticilik Bireysel Psikoloji Dairesi Dairemiz tarafından kabul edilerek,Öğretim İşleri Dairesine tavsiye olarak iletilen &qu...