9 Temmuz 2011 Cumartesi

Beni Ben Yönetirim-İlk Adım-


İlkokul eğitimim benim için tam bir felaketti.Çok ama çok çalışkanlar ve çok ama çok tembeller sınıflamasında tembeller gurubunda yer alıyordum.Matematik sorularını anında cevaplayan çok ama çok çalışkanlara karşın;hiç ama hiç cevaplayamayan bizler giderek daha az konuşmaya başlıyor,giderek daha çok içimize kapanıyorduk.Diğer tembeller grubundaki arkadaşlarımı bilmiyorum ama bu çalışmamla benim dünyama girecek ve belki sizler de beni "deli" olarak nitelendireceksiniz.Ne olduğumun,ne olduğumuzun önemi var mı şu dünyada?Sonuçta bir şekilde yaşıyoruz.
 İlkokulun bitmesinin ardından,babama yardım etmek için Antakyadaki sanayi sitesine giderdim.Hem cep harçlığımı çıkartırdım , hem de her geçen gün biraz daha delirirdim(Etrafımdakilerin izlenimi).Bütün gün dükkanın önündeki sandalyede otururdum.Benim gibi yaşı küçük,aklı hiç bir şeye ermeyeceği düşünülen biri, ağır işlerin yapıldığı sanayide ne yapabilirdi ki?Her gün oturduğum sandalyemde düşünür,düşünür,düşünürdüm.Bunu yaparken gözlem yapmayı da ihmal etmezdim.
 Etrafımdaki insanların birçoğu mutsuzdu.Evine ekmek götürecekleri belli ama neden bu ağır işi yapmak zorundaydılar?Patronları keyif yaparken,bu işçiler neden kamyonların altında?Neden yüzleri,kıyafetleri renk renk kimyevi boyalara bürünmüş?Acaba onları bu duruma getiren neydi?Kendilerini yönetemiyorlar da başkaları tarafından mı yönetiliyorlardı?
 İşte bu sorular her gün beni meşgul ededursun,sonunda kararımı vermiştim.Ben o işçiler gibi olmak istemiyordum.Mutsuz olmak istemiyordum.Parmaklarım ne güne duruyorsunuz?Bizi bekleyen acımasız bir gelecek var.Kendi geleceğimde yönetilen değil ,yöneten olmalıyım.Bunu yaparken de ilk işim kendimi yönetmek.Ben kendimi yönetmeden nasıl olur da içinde yüzlerce kişinin olduğu bir dünyayı yönetebilirim?Hele bu dünya bana aitse...Ve böylelikle yönetme işine ilk olarak parmaklarımla başlamış oldum.
 Parmaklarımı bugünden sonra bölümlere ayırdım.Her parmağıma bir görev verdim.Bir parmağım benim sağlık işlerimle ilgilenecek,diğer parmağım beni okula,işe en sağlıklı ve güvenli bir şekilde ulaştıracak,bir diğer parmağım insanlarla ilişkilerimden sorumlu olacaktı.Böylelikle 8 parmağım beni yönetmek için emrimdeydi.Diğer iki parmağa görev bulamamıştım.Çok üzüldüklerine eminim.
 İşte parmaklarımın görevleri:
1-Ulaştırma:Okula,işe v.s. gidip gelirken işlevseldi.Büyüyünce bu parmağın görevine gerek kalmadı.
2-Sağlık
3-Ekonomi
4-İç işleri
5-Dış işleri
6-Kültür
7-Adalet
8-Eğitim

2 yorum:

Adsız dedi ki...

birey kendini yönetebilir-yönlendirebilir fakat imkanlar çevre kısıtlamalar ve yaşanan zorluk-ihtiyaçlar bu yönetimi engeller........yani bu yönetim şans işidir biraz bazı insanlar başkalarına bağımlı yaşamak zorundalar.................

Adsız dedi ki...

Bir gurup insanın sınıf denilen odalara kapatılması ders denilen ezberlerin kafalara nakşedilmesi esnasında sınıf denen grubu ikiye ayırmak kolaycılıktan başka ne ki? Oysa sınıf içinde bireylerin her bireyin bir cevher olduğu bilinciyle yaklaşılsaydı, sosyal, duygusal, ritmik zekaların dehası sayesinde dünya çok daha yaşanılır halde olacaktı.Çoklu zeka kuramında bizim de zeki olduğumuz anlatılıyor sevgili arkadaşım artık; müjdeler olsun ki. Sayısal zekaya sahip insanların asırlardır çok zeki, diğerlerinin senin ifadenle tembel, benim yaşantımda dışarıdan algıladığımla da akılsız diye nitelendirildiğimiz de içimdeki sesin"Ben daha iyi anlıyorum, daha akıllıyım." diyerek, hep kendimi ifade edememekle "Kimse beni anlamıyor?" serzenişleriyle didinirken, kendimin diğerlerinden yaşama, kendime, olaylara, insan ilişkilerine, yaptığım işe daha hakim olduğumu gördükçe kendi kendime haklılığımı da kanıtlamış oldum. Senin de sorumluluklarının bilincinde olman yaşamda ve görevinde başarılı olman bunun kanıtı değil mi?
GÜNAY

Sağır Olmayı Öğrenmek

Bireysel Yöneticilik Bireysel Psikoloji Dairesi Dairemiz tarafından kabul edilerek,Öğretim İşleri Dairesine tavsiye olarak iletilen &qu...